Galat-ı meşru yıllardır yanlış kullanıla kullanıla,artık yanlış kullanımı doğru kabul edilen kelimelere ve cümlelere denir.Bu aslında yazım kurallarına ve düzgün konuşmaya önem veren kişilerin sinirlerini bozan bir durumdur.Eşimin işi gereği tıbbi kelimelere aşinayım ve eşim bunları doğru kullandığı için '' aaa o kelimenin doğrusu bu muydu'' dediğim çok oldu..Mesela Kortizol,ben dahil çoğu kişi bu hormonun Kortizon olduğunu sanar,Gangren;ilk duyduğumda çok gülmüştüm,kangren diye bildiğim bu kelimenin Konya'lı biri tarafından söylenmiş şekli gibiydi... Herkes tarafından Sezeryan olarak bilinen işlem aslında Sezaryen'dir.
Gelelim en sinir bozucu olanlara...Parantez içinde yazılı olanlar doğru olanlar...
nüans farkı(ya nüans ya da fark)
miladı dolmak(miadı dolmak)
garipten seslen(gaybden sesler)
beynelminel(beynelmilel)
göz var nizam var(göz var i'zan var)
muhattap(muhatab)
koşmaktan,çalışmaktan vb bi hal olmak(bihal olmak yani bitkin olmak)
şarz(şarj)
panik olmak(paniğe kapılmak)
harfiyat(hafriyat)
nam-ı değer(nam-ı diğer)
antrparantez(antiparantez-yanlışlık içinde gizli üstelik)
full dolu :)
Bir de çeşitli dillerden Türkçe'ye geçmiş fakat kullanımı farklı olan kelimeler var..Bunları alıntı yaptım,aynı zamanda ben de öğrenmiş oldum..
ANGUT:
BİR ÇEŞİT KUŞ TÜRÜDÜR ANGUT KUŞU'NUN EŞİ ÖLDÜĞÜ ZAMAN (YANINA O ANDA BAŞKA BİR YIRTICI HAYVAN VEYA BİR İNSAN GELSE DAHİ) GÖZLERİNİ BİR DAKİKA BİLE EŞİNİN ÖLÜSÜNÜN ÜSTÜNDEN AYIRMADAN O DA ÖLENE KADAR ONUN BAŞ UCUNDA BEKLER...
DANGALAK:
GERÇEK ANLAMI 'GEREKSİZ KONUŞAN KİŞİ'DİR
DENYO:
DELİBOZUK, DENGESİZ GİBİ ANLAMLARININ YANI SIRA ORTAOYUNDA MAHALLENİN APTALI DİYE KULLANILIR. BİR DİĞER ANLAMI İSE EMANETTİR
YAVŞAK:
BİT YAVRUSU, SİRKE DEMEKTİR
DÜRZİ:
SURİYE'NİN HAVRAN BÖLGESİNDE, LÜBNAN'IN BAZI BÖLGELERİNDE VE BURALARA YAKIN BÖLGELERDE YAŞAYAN VE KENDİLERİNE ÖZGÜ MEZHEPLERİ OLAN BİR TOPLULUK.
YOSMA:
ŞEN, GÜZEL KADIN
UKALA:
ARAPÇADAN DİLİMİZE GEÇMİŞ AMA BU DİLDE VE PEK ÇOK OSMANLICA METİNDE "AKILLILAR" DEMEK.
KAHPE:
ARAPÇADAN DİLİMİZE GİRER VE ETİMOLOJİK OLARAK ÖKSÜRME KELİMESİ İLE İLGİLİ. BU BAYANLAR YERLERİNİ GECE KARANLIĞINDA ÖKSÜREREK BELLİ EDERLERMİŞ. TÜRKÇE’DEKİ ANLAMI AHLAKSIZ KADINDIR.
GARSON:
FRANSIZCADA OĞLAN, GENÇ ÇOCUK DEMEK. MUHTEMELEN SERVİS YAPAN ÇOCUKLARA ZAMANINDA FRANSIZLAR "OĞLUM" VEYA "GENÇ, BİR BAKSANA" DEDİKLERİ İÇİN TÜRKÇE’YE DE SERVİS ELEMANI MANASIYLA GEÇMİŞ
İSTERİK:
"HİSTERİ" NÖBETLERİNE TUTULAN KİŞİNİN ALDIĞI SIFATTIR. DUYU BOZUKLUKLARI, TÜRLÜ RUH KARIŞIKLIKLARI, ÇIRPINMA, KASILMALAR VE BAZEN İNMELERLE KENDİNİ GÖSTEREN BİR SİNİR BOZUKLUĞUDUR. OYSA TÜRKÇE'DE "İSTEME" İLE BAĞ KURULMASI VE "BİR ŞEYİ ÇOK İSTEYEN" ANLAMINDA KULLANILMASI ÇOK YAYGINDIR. HATTA BAZEN, "İSTERİK KADIN" LAFI OLDUKÇA AŞAĞILAYICI BİR MANTIKLA KULLANILIR.
KARYOLA:
BİZDE GENELDE YATAĞIN ÜZERİNE SERİLDİĞİ, GENELDE METALDEN YAPILAN AYAKLI MOBİLYA ANLAMINA GELİYOR. OYSA GERÇEK ANLAMI "EL ARABASI"DIR
SERBEST:
GERÇEK ANLAMI "BAŞI BAĞLI"DIR (SER: BAŞ, BEST: BAĞLI). ANCAK BİZDE TAM TERSİ ANLAMINDA KULLANILIYOR.
PUŞT:
FARSÇA'DA "ARKA, KIÇ" ANLAMINA GELİYOR.
SIPA:
ABAZACA'DA "SPAU" "ÇOCUK, YAVRU" DEMEKTİR. BİZDE İSE EŞEK YAVRUSU... ARAPÇA'DA DA BENZER BİÇİMDE "SABİ, SİBYAN" "ÇOCUK" ANLAMINDADIR.
KALTAK:
ÜZERİ MEŞİN, HALI VB. ŞEYLERLE KAPLANMAMIŞ OLAN EYERİN TAHTA
BÖLÜMÜ
TUVALET:
YALNIZ BİZİM DİLİMİZDE DEĞİL, BİRKAÇ DİLDE DAHA "HELA"YA VERİLEN İSİM... ASLI, FRANSIZCA "TOİLETTE"TİR VE "TEMİZLİK" ANLAMINA GELİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder